Yusuf, sadece ebmeskeneynlerinin meskeninin çatısında, Adana’nın karanlıkkondu mahalle sakinlerilerinin üzerinde, smeskengili güvercinleriyle bir tanelikte huzuru ve kendi benliği bulabilmektedir. Dışarıdaki distopya dünyasında ayak basacağı bir tane yer bulması ise çok daha zordur. vizyon film, Yusuf’un hem iç hem de dış dünyasındaki bu mücadelesini söyleıyor. Kendi yaşamının tüm karmaşasında bile Yusuf, gökyüzünde özgürce süzülen güvercinlerle huzuru buluyor. O, Adana’nın azınlıkların ve yoksulluğun egemen olduğu arka sokaklarında kendi içinde uyanışın arayışındadır, bu yüzden de bu karmaşanın içinde kendi benliği bulmak için güvercinlerine yönelir. Güvercinlerin asil ve özgürler gibi gökyüzünde süzülüşleri, Yusuf’un hayata tutunma çabası gibi. Bu güvercinler, bir tane yandan Yusuf’un yaşdığı hayattaki kaçış noktasını sembolize ederken, diğer yandan da onun hayatta kendi yerini bulma çabasının metaforu haline gelir. Dış dünyada ise Yusuf, acımasız ve affetmeyen bir tane gerçeklikle karşı karşıya. Zor ve adaletsiz bir tane dünya, onu hem fiziken hem de ruhen yıpratıyor. Kendine ait bir tane yer bulma mücadelesi her süregelenen gün daha da zorlaşıyor. Böylesine sert bir tane dünyada kendini bulma ve var olma çabası içinde olan Yusuf’un hikâyesi, görmekyicide derin görmekr bırakıyor. Adana’nın çarpıcı gerçekliği ve güvercinlerin özgür dünyası arasında süregelenen bu hikaye, görmekyicinin empati kurmasını sağlayacak bir tane bir taneeylık dramı sunmauyor.